Kayıtlar

OVERLAPPİNG STORMS- 14

 14: Bir Rüzgar Taşıyıcısının Sorunları Kuvvetli bir rüzgar esiyor, her şeyi birbirine katıyordu. Her şeye rağmen saçlarını yalayıp geçen rüzgarın içinde bir nezaket var gibiydi. Sadece sıkıca sarmalandığını hissediyor, bir türlü cesaret edip de başını çeviremiyordu. Onun sırtını okşadığını hissediyor, fakat kıpırdayamıyordu. Sadece teselliye ihtiyacı vardı ama onu teselli edebilecek kim vardı ki? Tüm hayal kırıklıklarına rağmen, ona o kadar bağlıydı, o kadar bağlıydı ki... Hıçkırıklarını engelleyemiyordu. Her şeyini kaybettiğini, yakında önemsizleşeceğini biliyordu. Sonra onu hissetti; kollarını, kokusunu, kokusunu... Sesini duydu. "Çok, çok özür dilerim Taufan..." Dudaklarını yanağına bastırdığını hissetti, bu bir öpücük müydü? Belki de. Yaşananlar dehşet verici derecede korkunçtu ve ağlamak istiyordu. Gözyaşlarının, soğuk yanaklarına sıcak damlalar halinde aktığını hissetti. ... "Nasıl olduğunu anlayamadım. Bunun bir daha gerçekleşmeyeceğini düşünüyordum, özellikle de...

OVERLAPPİNG STORMS- 13

  13: Korku ve Keder "Angin... Angin, uyan..." "Hı?" Angin hafifçe irkilerek gözlerini açtı ve sersem gözlerle etrafa baktı. Uykusunu tam almamış olması, açık tutmakta zorlandığı gözlerinden belliydi. "Abang Voltra?..." "Yatağına yat Angin. Burada uyuyakalmışsın." dedi Voltra alçak sesle ve hala uyku sersemi olan çocuğun ranzaya çıkmasına yardım etti. Angin yatağına gömülmeden önce, bir yandan gözlerini ovuşturarak ona baktı. "Abang Beliung'a kim bakacak?" "Merak etme, o iyi olacak." diye güvence verdi Voltra, bunun üzerine Angin daha fazla sorgulamadan yatağına gömüldü. Zavallı çocuğun ne kadar uykusu vardı! Beliung'un hasta olduğunda ne kadar kaotik ve zor birine dönüştüğünü bir gecede tecrübe etmişti. İlaç içmeyi her zaman reddederdi, yemek yemek veya su içmek istemezdi ama elinden gelse yataktan kalkıp, günlük rutinlerine devam ederdi. Haliyle, çok geçmeden, iyileşmek yerine kötüleşirdi. Angin 39 dereceyi bile görm...

KAYIP FIRTINA GÜNLÜKLERİ

 Merhaba, Kayıp Fırtına'yı henüz okumadıysanız lütfen bekleyin. Poison Noir (Rewrite)'ı bitirdikten sonra Kayıp Fırtına'yı tekrar yazacağım. Not: Bu hikaye Kayıp Fırtına'da mahvolan ve yıkılan bir kardeşin günlüğünden ilham alınarak yazılmıştır (kurgu içinde kurgu diyebilirsiniz). Taufan'ın Günlüğü Günlüğe ne yazılarak başlanır, bilmiyorum. Günlük tutmayı hep istemişimdir, fakat günün heyecanını asla kelimelere dökemediğim için, hiç denemedim. Bugüne kadar. Bu günlüğü dolabımın arkalarında, toz içerisinde bulunca kullanmayı neden istedim? Sanırım üzerinde ' Senden Nefret Eden -doğru olmadığını biliyorsun- Kardeşin Halilintar'dan.'  yazıyor olmasıydı. Onun el yazısını nerede görsem tanırım. Kişiliği gibi keskin ve göze batan bir şekli var. Günlük tutmaya birdenbire karar vermedim, hayır. Defteri bulduktan sonra, kömür parçasıymış gibi dolabın arkalarına geri ittim ve sonra defter üzerinde uzun uzun düşündüm. Bu uzun düşüncelerin sonucunda, herhangi bir cü...

OVERLAPPİNG STORMS- 12

 12: Geri Dönmek "Elimizden geleni yapıyoruz efendim. Lütfen sakin olun." "Nasıl sakin olmamı söylersin?! O benim—" "Abang. Biz sabahın bu erken saatinde neden kalkıyoruz?" diye sordu Angin, sabahtan beri 10 milyonuncu kez. Elleriyle lacivert saçlarına az da olsa şekil vermeye çalışan Beliung durdu ve dehşetle bıkkınlık karışımı bir ifadeyle kaşını kaldırdı. "Ciddi misin Angin?" Angin sadece omuz silkti. "Haih..." Beliung iç çekti ve saçlarıyla uğraşmaya devam ederken, "Halilintar bugün taburcu oluyor." dıye homurdandı. "Onu ve Voltra'yı almaya gideceğiz." "Onlar arabayla gitmemiş miydi?" diye sordu Angin kafa karışıklığı içerisinde. Saçlarına istediği şekli veremediği için öfkelenen ağabeyini izlemek yerine, Rüzgarı parmak uçlarında çeviriyor, bir takım şekiller oluşturuyordu. Sonra üfleyerek yok ediyordu. "DAHA ÖNCE DE DEDİĞİM GİBİ, Crystal eve dönerken arabayı geri getirdi, çünkü lazım oluyor....

OVERLAPPİNG STORMS- 11

 11: Aramızdaki Bağ "Hnnngh..." Angin esnerken, gerinmek için kollarını kaldırmayı denedi—ve başarısız oldu. Nefesleri hızlandı, gözleri hızla açıldı ve korkuyla çevresine baktı. "Eeeeh???" İyi haber: evdeydi, yani kimse karşılığında fidye istemek için onu kaçırmamıştı. Kötü değil ama, tuhaf haber: Beliung tarafından sıkıca sarmalanmıştı. Hareket etmek istese bile, bir milim olsun kıpırdayamıyordu. Beliung'un tutuşu mengene gibi sıkıydı. Biraz daha uyumayı düşünerek, gözlerini kapattı ama... Bir türlü rahat edemiyordu. Beliung niye onu kendi yatağına yatırmamıştı ki? Uf... Angin rahatsızca kıpırdanarak, Beliung'a sırtını dönerken -çünkü öbür türlü onun nefesi yüzüne gelip duruyordu, kısaca rahatsız edici bir durum- homurdandı. Huysuz inatçı keçi ihtiyar işte... Neyse ki kıyafetlerimi değiştirecek kadar düşünceli. Bekleyin. Kıyafetlerini o mu değiştirdi???? Yani, olabilirdi elbette. Ama neden? Angin kendi kendine, alçak sesle söylenirken, Beliung'un koll...

RÖPORTAJ, AMA KARAKTERLERLE

2025, 15 Ağustos. Saat 15 civarı yapılan röportaj kayıtları :)). Keyif almanız dileğiyle. Embéria Aéris : Merhaba sevgili okuyucularım. Umarım hepiniz iyisinizdir. ( Alaycı bir sırıtışla ) Bugün sizler için bir konuğum var. Kim mi? Tanıştırayım, Hacebar; hatiyazi.blogspot.com adresinin mütevazi ve öz, kısa bir üsluba sahip yazarı. Karakterlerimiz çok benzer görünebilir -yedizler, isimleri aynı- fakat yedizlerin ablası olarak eklediğimiz karakterler çok farklı olabilir. Nasıl mı? Kendiniz görün? Not: Bu meydan okuma için Hacebar ile karşılıklı röportaj yaptık :). Hacebar : Öyleyse bende hoş geldiniz diyeyim. Evet iyi ki okuyorsunuz. İyi ki böyle bir fırsat sunduk size. Eeeeeee...( Daha nasıl uzatabilirim? ) Embéria Aéris : İlk soruyla başlıyoruz! Size karakterlerimizle iyi şanslar (^∀^●)ノシ. 1- Sence İnsanlar Seni Yanlış Anlıyor Mu? Beste (Hacebar'ın orijinal karakteri) : Evet (✿◕‿◕✿) çünkü olaylara, başını anlatmadan, direkt ortadan giriyorum ve bu da kafa karışıklığına neden oluyor...

OVERLAPPİNG STORMS- 10

 10: Ağaçların Arasında Bir Gül ve Blue Morpho "Evdeyim." Voltra kapıyı kapattı ve elindeki alışveriş poşetlerini yere bırakırken, şaşkınlıkla kaşlarını çattı. Eve inanılmaz bir sessizlik hakimdi. Onu her zaman kapıda karşılayan ve Halilintar hakkında şikayet eden Angin neredeydi? Voltra, bugün eğitim yapamamıştı. Evin ihtiyaçları birikmişti ve tüm kardeşler eğitimde olacaktı. En büyük olarak bir günlük fedakarlık yapmış ve alışverişe yalnız gitmişti. İç çekti ve ceketini askıya asarken, başını iki yana salladı. Belki de hepsi odasına çekilmişti. "Uhh, Allah'ım, araba olmasaydı bunları nasıl taşıyacaktım?..." diye kendi kendine sızlandı ve poşetleri mutfağa taşıdı. Anlaşılan o ki, Crystal de hala eve gelmemişti. Bunun iki anlamı vardı: birincisi, Crystal bugün biraz gecikecek. Ve ikincisi... Yemeği o yapmak zorunda kalacaktı. Tam iç çektiği ve omuzları düştüğü sırada, birinin beline sarıldığını hissetti ve kaskatı kesildi. "Abang Voltra!" "Ah, Tho...